21 Kasım 2016 Pazartesi

Harry Potter ve Lanetli Çocuk / Kitap Yorumu

Kitabı edineli ve okuyalı çok oldu, ön sipariş ile almıştım kitabı. Bu yazı bu kadar geciktiği için çok üzgünüm.


Konusu:
Harry ait olduğu yerde durmayı reddeden bir geçmişle boğuşurken, en küçük oğlu Albus da istemediği bir aile mirasının yükünü omuzlarında taşımakta zorlanır. Geçmişle gelecek uğursuzca iç içe geçerken hem baba hem oğul tedirgin edici bir gerçeği, bazen karanlığın beklenmedik yerlerden geldiğini öğrenir.

Kitap John Tiffany ve Jack Thorne tarafından kaleme alınmış ve JK Rowling danışmanlığını yapmış İlk olarak kalemi başka birinin tuttuğu kitap boyunca kendini hissettiriyor ama çok fazla rahatsız etmiyor. Türkçe'ye her zamanki gibi Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu çevirmiş.

Hikayenin yola çıktığı fikri çok beğendim. Lord Voldemort öldükten 19 yıl sonrasında geçiyor hikaye. Harry (Sihirsel Yasal Yaptırım Dairesi Başkanı) ve Hermonie (Sihir Bakanı) bakanlıkta çalışırken Ron abisi ile Weasley şaka dükkanını işletiyor. Ginny ise bir gazeteci olmuş. 
Harry ve Ginny'nin küçük oğulları Albus Severus ve Hermonie ve Ron'un kızı Rose Hogwarts'a başlıyor ve Rose Gryfindor'a Albus Slytherin'e seçiliyor. Aynı zamanda Draco'nun oğlu Scorpius'da okula başlıyor ve o da Slytherin'e seçiliyor. Slyhterin'deki ilk ve tek Potter olan Albus haliyle okulda dışlanıyor ve Scorpius da saçma bir söylenti yüzünden (yok efendim Draco'nun çocuğu olmuyormuş da zaman döndürücüyle geçmişe gidip Scorpius'u getirmiş ve Scorpius aslında Voldemort'un çocuğuymuş) dışlandığı için bu ikisi çok yakın arkadaş oluyorlar. Olaylar zaten buradan sonra başlıyor.

Spoilersız yorum yapmak gerekirse ben bu kitap ile ilgili çok nötr duygular içindeyim. Ne kadar konusunu beğensem de ilerlerken çok sıkıntılar yaşadım. Mükemmel heyecan içinde okudum ama her geçen dakika 'yapmayın amaaa bu kadar da olmaz' diyerek ilerledim. Her dakika daha da kafam karıştı. Ama bir potterhead olarak okumak tabi ki çok zevkliydi. Karakterleri yeniden okumak bile beni çok heyecanlandırdı. Draco'yu ve Scorpius'u çok beğendim. Olgun bir Draco okumak ama hala içindeki çocuktan esintiler görmek beni çok eğlendirdi. Çocukları babalarının küçüklükleri gibi yazarlar sanmıştım ama babalarından ayrı karakterlerid tamamen. Bunu da çok beğendim. 
Sadece mantık hataları ve karakterlere uymayan davranışlar çoktu ve çok göze batıyordu. Bana biraz fanfiction gibi geldi. Okurken çok zevk aldığım çok beğendiğim fanfictionlar gibiydi. Jk Rowling bunu 'Sekizinci Hikaye / 19 Yıl Sonra' diye duyurmasaydı çok zevk alarak okurdum. Ama böyle olunca yarı hayal kırıklığıyla okudum.

SPOİLERRR!!!!!!! (Yazdıktan sonra anladım spoilerdan çok kitap özeti gibi olmuş, okumadan uyarayım. Başka türlü nasıl anlatırım her rahatsız olduğum yeri bilemedim. Kitabı okumayanlar yazıyı burada kapatsın.)

Babası ile arası gittikçe açılan Albus iyice içe kapanık biri olmaya başlıyor. Babası Slytherin olmasının sorun olmadığını söylese de Albus hep ben sana layık değilim ben kötü biriyim diye kendini iyice uzaklaştırıyor. Bu zaman zarfında bakanlık bütün zaman döndürücüleri yok etmiş ama o sırada bir zaman döndürücüye el konulmuş ve Amos Diggory o zaman döndürücü kullanılarak oğlunun geri getirilmesini istiyor. Bakanlık zaman döndürücüyü sakladığı için Harry Amos'a böyle bir şey olmadığını ve bütün zaman döndürücülerinin yok edildiğini söylüyor. Babasının yalan söylediğini duyan Albus o sırada babası ile ağır bir kavga ediyor ve ikisi de birbirine asla söylememesi gereken sözler söylüyorlar. Bu kavgadan sonrada Albus kafaya koyuyor zaman döndürücüyü bulup geçmişe gidip Cedric'i geri getirecek. 

Cedric'in kuzeni Delphi'yi bulmak için Hogwarts treninden kaçıyorlar ve Delphi ile çok özlü iksir içip bakanlığa giriyorlar. Binbir zorlukla zaman döndürücüyü buluyorlar. Hikayenin bu kısımları Scorpius'un karakterini tam olarak anladığım kısımlar :) 
Ve inanılmaz sevdim.
Neyse bunlar diyor ki üç büyücü turnuvası zamanına gidelim ve ilk görev olan ejderhalarda Cedric'in asasını alalım ve Cedric başarısız olsun. Bunun için Durmstrang kostümleri giyip gidiyorlar ve bu sırada Hermonie ile karşılaşıyorlar. Asayı alıyorlar ve zaman döndürücünün 5 dakika sürdüğünü fark edip hemen geri dönüyorlar.

Buraya kadar her şey normal ve heyecanla okudum. Saçmalıklar tam burada başlıyor.

Geçmişi değiştirmiş oluyorlar ve tamamen farklı bir paralel evren oluşuyor ama bizim bildiğimiz zaman döndürücü ile geçmiş asla değiştirilemez. Hatırlarsanız Hermonie ve Harry Azkaban Tutsağı'nda geçmişe gidip kendi kafalarına bir taş atmışlardı ve farkettiler ki aslında geçmişte kafalarına atılan taşı onlar atmış. Biraz karışık mı oldu ne?
Yani demek istediğim gelecekten yaptıkları bir değişimi aslında geçmişte yaşamış olmaları gerekirdi. 
Ama bu kitap boyunca sürekli görmezden gelinen bir durum olduğundan siz de görmezden gelmek zorunda kalıyorsunuz.

Neyse gelelim paralel evrene. Paralel evrende Cedric yine ölmüş çünkü ilk görevi kaybedince diğer görevlere daha hırsla girmiş ve onları kazanmış. Bu evrendeki en büyük saçmalık Hermonie ve Ron. Güya Hermonie Durmstrang'lı çocuklardan - Albus ve Scorpius- şüphelenince Victor Krum ile baloya gitmemiş Ron ile gitmiş, beraber çok eğlenmişler ama sonra Ron Padma ile daha çok eğlenmiş ve ona aşık olup onunla evlenmiş. Arkadaşlar böyle saçma bir şey olabilir mi ya? Bir de aradan geçen onca zamana rağmen hala birbirlerine karşı hisleri var yani nasıl Ron Padma ile evlenir? Doğal olarak Rose hiç doğmamış. Onun dışında bu evrende Albus Gryfindor'a seçilmiş ve Harry saçma bir şekilde değişmiş. Oğlunun Scorpius'la arkadaş olmasını istemediği için Minerva'ya oldukça ağır konuşarak ikisini ayrı tutmasını istiyor. Düşünebiliyor musunuz Harry Minerva'ya ağır sözler söyleyip tehditler savurup emir verir mi? Dediğim gibi yukarıdaki durum sürekli göz ardı edildiğinden bu evrende Albus ve Scorpius'a hiçbir şey olmamış hala arkadaşlar -farklı binalardan olmalarına rağmen- ve bir yolunu bulup bir araya geliyorlar. Bu sefer diyorlar ki ikinci göreve gidelim orada Cedric'in kullandığı baloncuk büyüsünü engelleyelim. Gidip Cedric'in kullandığı baloncuğu şişirip onu küçük düşürüyorlar ve böylece istedikleri olmuş olacağını düşünüp geri dönüyorlar.

Ama bu sefer tek dönen Scorpius oluyor. Çünkü seneler önce Cedric görevde küçük düştüğü için bir anda ölüm yiyen olmaya karar veriyor ve Neville'i öldürüyor. Neville öldüğü için Nagini ölmüyor ve savaşı karanlık lord kazanıyor. Harry ölmüş doğal olarak Albus hiç doğmamış. Hermonie ve Ron kaçak. Hogwarts'ın başında Dolores var. Scorpius inanılmaz popüler ve herkesin sevdiği biri. Karanlık Lord burada her şey demek. Her konuşma bile 'Voldemort ve Yiğitlik için' diyerek bitiriliyor. Çocuklar bulanıklara işkence ederek büyüyorlar.  Scorpius bu evrende ne yapacağını bilmediğinden hemen Snape'e gidiyor hala ajan olduğunu umarak. Snape'e her şeyi tek tek anlatıyor ve Snape başta inanmasa da Lily'e olan aşkını bildiğini söyleyince inanıyor ve ona yardım ediyor. Gerçekten de sadece Hermonie ve Ron'un olduğu bir örgütte ajanlık yapıyormuş ve Scorpius'u onlara götürüyor. Scorpius onlara da her şeyi anlatıyor ve çözüm olarak baştan beri Albus ve Scorpius'un değiştirdiklerini düzeltmeye karar veriyorlar. Bir şekilde başarıyorlar ve en baştaki gerçeğe dönüyorlar.

Tam her şey toparlandı derken anlıyoruz ki Delphi aslında Cedric'in kuzeni değilmiş de Voldemort'un kızıymış En büyük YOK ARTIK  bunun için geliyor ya Voldemort'un bir çocuğu olması fikri çok komik değil mi sizce de? Voldemort herhangi biriyle birlikte olabilecek biri mi? İnanılmaz komik ve saçma. Delphi bir kehanet için harekete geçmiş kehanet diyor ki ''Fazlalıklar esirgenince, zaman döndürülünce, görülmeyen çocuklar babalarını ödürünce, işte o zaman Karanlık Lord dönecek.'' Yani burada fazlalık denen Cedric ölmezse Harry ölecek diye düşünüyor.

Neyse efendim Delphi Albus ve Scorpius'u kaçırıp 3. göreve götürüyor ve Cedric'i engellemeye çalışıyor ama Cedric Delphi'yi engelliyor çocukları kurtarıyor ve yoluna devam ediyor böylece bu şansı da kaçırmış oluyorlar. 

Buna sinirlenen Delphi de alıyor çocukları ve Voldemort'un Potterlarıın evine saldırdığı güne götürüyor ve zaman döndürücüyü kırıyor. Yani Albus ve Scorpius zamanda sıkışıyor. Burada çok zeki bir plan yapıyorlar ve babalarına hangi zamanda ve nerede olduklarını haber veriyorlar. Draco'nun gizli bir zaman döndürücüsü varmış onu kullanarak geçmişe gidiyorlar ve çocukları buluyorlar. Burada Delphi'yi engellemeye çalışıyorlar. Delphi bebek Harry'i öldürecek diye düşünürken Delphi babasını engellemeyi planlıyormuş Böylece babası hiç gitmez ve kehanet hiç gerçekleşmez. Bizimkiler de diyor ki birimiz Voldemort kılığına girsin Delphi'yi buraya çeksin sonra savaşalım. Harry diyor ki ben olayım hem çataldili konuşabiliyorum. -Nasıl? Harry Voldemort tarafından Avada Kedavra ile vurulduğunda içindeki Voldemort parçası ölmemiş miydi? - İlk olarak çok özlü iksir mi kullansak diyorlar ama Voldemort'un hiçbir şeyi ellerinde olmadığı için biçim değiştirmeye karar veriyorlar. Hepsi Harry'nin yüzünü değiştiriyorlar ve Delphi'yi çekip savaşıyor ve kazanıyorlar.
Daha sonra Voldemort'un gelişini katliamını geçici yok oluşunu ve Hagrid'in gelişini izleyip dönüyorlar. Hikaye buruk mutlu bir sonla bitiyor.

Çok uzun oldu yazı, buraya kadar okuyan herkese teşekkürler :)
Umarım siz okurken çok zevk alırsınız kitap severler...
Yeni bir yazıda görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder