2 Ekim 2016 Pazar

Bir Oyuncu Birçok Karakter #1 / Lee Min Ho

Eveeeeettttt. Yeni bir yazı dizisine başlıyorum. BİR OYUNCU BİRÇOK KARAKTER! Oyunculardan yola çıkarak dizileri inceleyeceğiz. Yani mesela bu hafta Lee min ho'yu ele aldığımızdan benim izlediğim Lee Min Ho dizilerinden bahsediciğiiiiz. Ama önce Lee Min Ho kimmiş bir ona bakalım.

-Lee Min Ho-
87 doğumlu oyuncunun boyu 187 cm kilosu ise 71. Yengeç burcu ve Sinema mezunu. Film izlemeyi, bilgisayar oyunlarını ve futbol oynamayı seviyor. Kendisiyle en büyük ortak noktam uyku :D Bu hayatta en nefret ettiği şeylerden biri uyanmakmış mesela :D

  Ben ilk Mackerel Run(2007)  dizisi ile çıkış yaptı sanıyordum ama yazı için araştırma yaparken gördüm ki öyle değilmiş. 2002'de Kang Ha Neul'un başrolünü oynadığı Romance adlı bir dizi ile çıkmış. Tabi ilk başrolü Mackerel Run. Ama herkesin hemfikir olduğu nokta Lee Min Ho'nun asıl Boys Over Flowers ile tanındığı.

  Benim ilk dizilerimdendir Boys Over Flowers. Daha doğrusu şöyle ki ben haftalık Secret Garden ile başladım ama onu bir hafta beklerken sıkıldığım için dizi arayışına girip BOF'u bulmuştum. İlk başladığım dizi Secret Garden ama ilk bitirdiğim dizi BOF olmuştu :D Geçmişten günümüze dizileriyle başlayalım o zaman.

Küçük rollerden oluşan dizilerin hepsini geçip Bof'tan başlamak istiyorum.

Boys Over Flowers (KBS2, 2009)

Zengin 4 liseli gencin (F4 lakaplı) ve bir fakir kızın hikayesi özünde. F4 kendini beğenmiş, şımarık bir dörtlü olarak başlasa da sonradan hepsinin kendine göre ayrı ayrı yaraları olduğunu anlıyoruz. Ayrı ayrı hepsinin hikayesini görüyoruz ama asıl olay Shinwha Group varisi Gu Jun Pyo ve fakir bir kuru temizlemeci kızı Geum Jan Di arasındaki aşk. 
Lee Min Ho'nun saçları başta insanın gözünü yoruyor ama zamanla alışıyorsunuz merak etmeyin :D Okul, lise dizilerini seven gençlere hitap eden bir dizi. İlk gördüğümde severek izlemiştim ama yaşı büyüklere pek hitap etmiyor açıkçası. Şu an aynı zevkle izleyemem.

Personel Taste (MBC, 2010)

Konu itibariyle çok doyurucu olmayan ama çok sevimli çok şeker bir dizi.
Park Gae İn (Son Ye Jin) mimar bir babanın mobilya tasarımcısı olan kızı. Jeon Jin Ho ( Lee Min Ho) ise bir mimar. Park Gae In babasının tasarladığı Sanggoje adında bir evde yaşıyor. Öyle bir ev ki yıllardır eve kimse girmemiş kimse içini tam olarak bilmiyor. Jeon Jin Ho ise bir projede tema olarak Sanggoje kullanılacağını duyuyor ve bir dizi olay ve yanlış anlaşılmadan sonra kendini Gae İn'in gey ev arkadaşı olarak buluyor. 
Ve olaylar başlıyor...
Gae In daha dizi başında bizi yakıp yıkan anlar yaşıyor ve dizinin sonlarına kadar kıza sadece acıyan gözlerle bakmaktan alamıyorsunuz kendinizi. Bu dizide sevilen ve çok ödül alan bir dizi ama tamamen klişe ve ortalama. Çok büyük beklentileriniz yoksa şeker tadında bir romantik komedi izlemek isterseniz seversiniz.

City Hunter (SBS, 2011)

Lee Yoon Sung'nun (Lee Min Ho) babası henüz o daha bir aylıkken 20 askeriyle birlikte öldürülmüştür. Bunun hemen sonrasında babasının arkadaşı tarafından annesinden kaçırılır ve intikam için yetiştirilir. Tüm bunları 17 yaşına geldiğinde öğrenen Yoon Sung kendini geliştirir ve mükemmel kariyeriyle Kore'ye döner ve Choong Wae De'de (devlete ait istihbarat tarzı bir yer) çalışmaya başlar. Tabiki en büyük amacı babasının ölümüne karar veren yasadışı işlere bulaşan 5 devlet büyüğünden intikam almaktır.
Polisiye-romantik tarzı bir dizi. Lee Min Ho'yu aksiyon sahnelerinde izlemek tamamen görsel bir şölendi benim için. Sanılanın aksine sadece aksiyon değil bol bol da romantizm eklemişler. O yüzden herkesin sevebileceği bir dizi haline gelmiş. Burada Lee Min Ho'nun oyunculuğunu ne kaar geliştirdiği de gözle görülür halde.

Faith (SBS, 2012)

Klişenin tersi bir dizi :D Şu ana kadar milyon tane geçmişten günümüze gelme hikayesi olan dizi film görmüştüm ama ilk defa günümüzden geçmişe gitme konulu bir yapımdı benim için. 
Konu itibariyle Georyo döneminde (600 yıl önceki Kore) kraliçe yaralanıyor ve iyileştirilmesi için sadece bir mucize ihtimali kalmışken mucize gerçekleşiyor ve geleceğe bir kapı açılıyor. Wudalchilerin (özel asker grubu) komutanı olan Choi Young (Lee Min Ho) bu kapıdan geçip gelecekten bir doktor olan Yoo Eun Soo'yu alıp getiriyor ve kraliçeyi iyileştirmesini söylüyor. Kraliçeyi iyileştiren Eun Soo geri dönemiyor ve olaylar zinciri başlıyor. 
Ben tarihi dizi sevmem. Bu sadece kore için geçerli değil tarihi dizi veya film izleyemiyorum ülkeden kaynaklanan bir durum değil. Ama bu diziyi çok sevdim. Başta sadece oyuncular için bir bakayım demiştim çünkü kadro çok sağlamdı. Ama sonrasında BA-YIL-DIM! Tarihi dizi sevmiyorum demeyin izleyin. Dizi 20 bölüm olarak planlanmıştı ama çok sevildiği için 24 bölüme uzatıldı. 

The Heirs (SBS, 2013)
Genç, zengin ve hepsi büyük şirketlerin varisi olan gençlerin yaşadıkları aşkları, acılar, arkadaşlıkları anlatan bir gençlik dizisi. 
Kısaca böyle özetleyebiliriz. Tek tek karakter tanıtımına girmek beni öldüreceğinden ben direk yoruma geçeyim. Buraya kadar her yeni dizisinde daha da başarılıyken burada ani bir düşüş yaşadı bence Lee Min Ho. Hem Faith'in çok çok iyi bir dizi olmasından hemde Heirs'in pek iyi bir dizi olmamasından aradaki fark hissedildi. Ama şu da bir gerçek ki baştan sona zevkle izledim ben Heirs'i. Peki neden?
Oyuncu kadrosu ekranda görmekten zevk aldığım isimlerle doluydu çünkü. Min Ho, Woo Bin, Park Shin Hye, Kang Ha Neul, Choi Jin Hyuk, Krystal, Min Hyuk...  Hepsini de severim ve bu isimlerin bir arada olduğu diziyi tabiki zevkle izlerim. Dizinin nasıl olduğunun önemi yoktu. Bir kaç etkileyici sahnesi var evet ama genel olarak ortalamanın üstüne çıkamayacak bir diziydi. Oyuncular için izlenir ama oyuncuları sevmiyor veya tanımıyorsanız gerek yok bence.

Buradan sonra Lee Min Ho dizi çekmeye ara verip 2 film çekti. Ben izlemedim ama beğeni topladığını biliyorum.

Kasım'da yeni dizisi The Legend of the Blue Sea ile yeniden ekranlara dönüyor. Başrolü Jun Ji Hyun ile paylaşıyor ki onu da çok severim. Dizide Jun Ji Hyun bir denizkızını, Lee Min Ho ise biri dolandırıcı iki karakteri canlandıracakmış. 

Bakalım... Umalım da Heirs gibi hayal kırıklığı olmasın. Yazının burasına kadar okuduysanız ve hala benimleyseniz çok çok teşekkür ederim :D Bu yazı dizisini sevdim. Yeni yazıda görüşmek üzere...




Dipnot :.Hiç bahsettim mi hatırlayamıyorum ama ben bir blogda daha yazıyorum. Ortak blog olmasına rağmen orada çok fazla aktif olduğum için pişmanlık duyuyorum ara sıra. Çünkü bu bloga daha az vakit ayırmış oluyorum. Bu yüzden bu aralar daha sık yazmaya çalışacağım buraya.

2 yorum:

  1. Leminoycuğumun hatrına izlediğim diziler der susarım .....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh ahh hatır için izlenen tüm dizilere bizden selam olsun bu yazı :))

      Sil